Lastikler, 19. yüzyılın ortalarında bugünkü gibi görünmeye başladı; bu nedenle lastiğin tarihçesi aslında oldukça kısa bir sürece yayılıyor. Lastiklerin bugünkü gibi görünmesinde İngiltere’de Thomas Hancock’un (Charles Macintosh Company’den) ve ABD’de Charles Goodyear’ın vulkanizasyon çalışmalarnın büyük etkisi oldu. Vulkanizasyon, doğal kauçuğu faydalı fakat nispeten güçsüz bir maddeden daha elastik ve dayanıklı bileşiğe dönüştürdü. 1845 yılında Robert William Thomson, dönen tekerleği darbeleri absorbe etmesini sağlamak için deriyle sarmayı denedi ancak başarılı bir olamadı. 1888’de İrlandalı John Boyd Dunlop ise ilk pnömatik (şişirilebilen) lastiği buldu. Aynı yıl Karl Benz, benzinle çalışan ilk otomobili icat etti. Benz, Dunlop’un lastiğini ilk otomobilde kullandı. Böylece; bu yıllarda lastik teknolojisi için temel adımlar atılmış oldu.

Lastiğin Tarihçesi : İlk Adımlar

Pnömatik lastiğin icadından da sonra; lastik teknolojisi adım adım ilerledi. 1891’de Michelin kardeşler sökülebilir pnömatik lastiği yarattı ve DuPont gibi şirketler kauçuğun sentezlenmesini sağladı. Bu da lastiklerin performans olanaklarını genişletmeye yardımcı oldu. Bu noktada lastikler genellikle çapraz-kat tasarımına göre geliştiriliyordu; bu lastiğin dış karkasının çapraz kesişen malzeme katmanlarından oluştuğu anlamına geliyordu. 1947’de ABD merkezli Goodyear , yakıt kullanımını azaltmak için iç lastiksiz lastiği geliştirdi. Bu, lastik katmanlarını hava geçirmez hâle getiren ve bir iç lastik ihtiyacını ortadan kaldıran iç astar sayesinde gerçekleşti. Lastiğin tarihçesi içerisinde bugünün teknolojisine yaklaşırken önemli yenilikler yapılmış oldu.

Radyal Tasarım ile Lastik Teknolojisi Yenilendi

Lastik teknolojisi alanında bir sonraki büyük adım ise radyal lastiklerin icadı idi. Yatay olarak sarılmış katmanlara sahip olan bu lastikler, çapraz kat yapısına sahip lastiklerin yerini aldı. Lastiğin tarihçesi içerisinde önemli role sahip olan radyal lastikler, hem daha iyi performans hem de daha düşük yakıt tüketimi sunuyor. Günümüzde Batı ülkelerinde kullanılan neredeyse tüm otomobil ve kamyon lastikleri radyaldir. Bununla birlikte çapraz katlı lastiklerin aşırı yüklemeye karşı daha dayanıklı olduğunu savunanlar da bulunuyor. Bu nedenle; bazı tarımsal ve endüstriyel uygulamalar için hâlâ bu lastikler tercih edilse; de bu ürünler, azınlıkta kalıyor.

Lastiğin Tarihçesi Bugün Bilinen Markalarla Şekillendi

Lastik teknolojisi gelişirken bu sürece dünyanın en eski lastik üreticileri öncülük etmiştir; bunların birçoğu bir asırdan fazla bir süredir varlığını sürdürüyor. Bu markalar bugün de yüksek performanslı lastikleri ile ön plana çıkıyor: Dunlop (1889), Michelin (1889), Continental (1874’te kuruldu 1898’de üretime başladı) Goodyear (1898), Pirelli (1872’de kuruldu, 1901’de otomobil lastikleri üretmeye başladı.), Sumitomo Kauçuk Endüstrisi (1909 bisiklet lastikleri ve tüpleri; 1913 otomotiv lastikleri), Yokohama (1917) ve Bridgestone (1931). Radyal tasarımın lastiğin tarihçesi içerisinde devrim yaptığı bir gerçek. Ancak o zamandan bu yana lastikler birçok değişim geçirdi. Mevsimlere göre ayrılan lastikler, yüksek performanslı lastikler,  4×4 lastikleri, gürültüyü ve yakıt tüketimini azaltan lastikler, akıllı lastikler… Lastiğin tarihçesi içerisinde bu gibi birçok yenilik yer alıyor ve lastik teknolojisi gün geçtikçe gelişmeye devam ediyor.